İçeriğe geç

Yaşamak İçin Yemek Mi, Yemek İçin Yaşamak Mı?

Merhaba, bugün beslenmeye ve alışılmış sözlere farklı açıdan bakmak ve düşündürmek için sizlere yazıyorum.

Dünyanın zor zamanlardan geçtiği günlerde temel ihtiyaç olan beslenmenin önemi sık sık konuşuluyor. Kimileri zayıf olmak, fit kalmak, daha güzel ve daha genç görünmek, kaslı vücuda sahip olmak için mucizevi besinler ararken kimileri ise hastalığını iyileştirmek, sağlığını korumak, temiz besine ulaşmak, yeterli besine ulaşmada ekonomik eşitsizlikleri aşmaya çabalamak, dünyanın geleceği için yerel ve sürdürülebilir besin yetiştirmek, maalesef ki evine ekmek götürebilmek, aç karnını doyurabilmek, hayatta kalabilmek için çaba sarf ediyor hatta açlıkla baş etmek zorunda kalıyor.

Ya siz yaşamak için yemeyi mi, yemek için yaşamayı mı tercih ediyorsunuz??

Siz bu soruyu düşünüp beslenme farkındalığınıza katkı sağlarken ben bu konuda size yardımcı olacak bazı tüyolar veriyor olacağım.

Hadi başlayalım..

*Fiziksel, psikolojik, sosyolojik bir ihtiyaç olan beslenmenin hayatımızda yeri çok büyük ancak öncelikli hedefimiz bedenimizi beslemek olsun.

*Hepimizin tek ve biricik olduğunu herkesin geleneksel ve bireysel beslenme alışkanlığının farklı olduğunu unutmayın.

*Kendinizi tek düze beslenme alışkanlıklarına maruz bırakmayın. Sizin için mümkün olan, yaşam şartlarınıza uygun beslenme zamanlarınızı, besinlerle aranızdaki bağı, açlık tokluk hissinizi tanımaya çalışın.

*Yaşayacak kadar yesem yeter diye düşünerek ya da gerekenden az besin tüketerek kendinizi kısıtlamayın.

*Besinleri iyi kötü şeklinde gruplaştırarak besinlere küsmeyin.

*Toplu beslenilen ortamlarda, bireysel beslenme alışkanlıklarınızın dışına çıktığınızda bedeninizin psikolojik, sosyolojik ihtiyaçlarının da olabileceğini hatırlayın.

*Özlediğiniz ya da denemek istediğiniz besinleri kıtlık ya da kaçamak düşüncesinden uzaklaşarak küçük miktarlarda, yavaş yavaş ve keyifle tüketin.

*Bu isteğin nedenini anlamayı, öğrenmeyi ve doğru beslenme bilgisine ulaşmayı hedefleyin.

*Çok sevdiğiniz besinlerden kopmak yerine onları daha sağlıklı şekillerde (doğru pişirme, hazırlama, saklama, satın alma) temin etmeye ve tüketmeye çalışın.

*Doğanın bize sunduğu tüm besinlerle barış içinde olun. Keyif, huzur, sakinlikle ihtiyacınız kadar tüketmenin hafifliğini yaşamanın mutluluğuna varın.

*Değişim zaman alır mottosunu unutmayın. Beslenme alışkanlıklığınızı değiştirirken kendinize zaman tanıyın.

*Kendinizden %100 mükemmelik beklemeden adım adım ilerleyin. Değişimin tadını çıkarın.

*Her değişim bir miktar emek ve kaynağa ihtiyaç duyar, bunun için yeterli ve mümkün olan maddi ve manevi (para, zaman, uğraş, vb.) kaynağı sağlamayı göze alın.

*Sağlıklı, temiz, sürdürülebilir, ekolojik, doğal besinleri tercih edin. Yerel üreticileri destekleyin. Besin artığını azaltın ve besin israfını önlemek için çaba sarfedin.

Beslenmeyi doğru şekilde anlamlandırarak, tüm bunların üzerinde düşünerek yaşarsak bir çok konuda iyilik haline ulaşacağımıza inanıyorum.

Sağlıkla beslendiğiniz güzel günler diliyorum.

Sevgiler,

DİYETİSYEN HANDE GÜNGÖR

Visit Us On InstagramVisit Us On YoutubeVisit Us On FacebookVisit Us On Linkedin